Atasözü Nedir? / Tanımı - Açıklaması
Atasözü nedir sorusuna, en genel tanımı kullanarak "Yaşantılar sonucunda elde edilen deneyimlerin, gözlemler sonucunda biriken işe yarar bilgilerin her yaştaki insana akıl vermesi amacıyla ifade edildiği; nesilden nesile aktarılarak halka mâl olmuş öğüt niteliğindeki sözler" şeklinde cevap vermek mümkündür. Görüldüğü üzere atasözlerinin nasihat / öğüt içerici, akıl verici, yanlıştan kurtarıcı özellikleri bulunmaktadır. Bu bakımıyla atasözleri, bilgelik ifade eder.
Türk Dil Kurumu tarafından “Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, deme, mesel, sav, darbımesel” (TDK, 2009: 140) olarak tanımlanan atasözü, ulusların kültür mirasını aktaran önemli bir araç; yaşantılarını dosdoğru sürdürmeleri için de ders vermelerle yüklü özlü sözlerdir. Atasözleri birçok dilde bulunan, ataların deneyim ve öğütlerini içeren kalıplaşmış sözlerdir.
Söz varlığı içinde atasözleri, soyut kavram, olay veya durumları ifade ederken somut varlıklardan yararlanması yönüyle bir dilin canlandırma, kavramlaştırma ve imgeleme gücünü ortaya koyar. İnsanların bazı düşünceleri en kısa yoldan içselleştirmeleri için yaratılan atasözleri, bu özelliğiyle az sözle çok şey anlatma sanatı olarak kabul edilebilir. Bu nedenle dillerin anlatım gücü, kavramlaştırma ve somutlaştırma özellikleri atasözlerine bakılarak anlaşılabilmektedir.
Yaşantı ürünü olan yanlış davranışları, hataları ve bunların sonucunda elde edilen deneyimleri gelecek kuşaklara aktarmak adına ortaya konulan atasözleri, insanların bazı durumlarda nasıl davranmaları ve ne tür önlemler almaları gerektiğini ifade etmektedir. Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir. Böylece milletlerin karakteri, atasözlerine yansımakta, kültüre ait ögeler atasözleri içinde barınmaktadır. Bu nedenle atasözleri, ulusların zekâlarındaki keskinliğin, hayallerindeki genişliğin, duygularındaki inceliğin en tipik örnekleridir. Bu sözler, kuvvetli felsefelerden başka güzel buluşlarla, parlak nüktelerle, zarif alaylarla, şiddetli taşlamalarla doludur. Böylece her atasözü, kendi ulusunun damgasını taşır.
Atasözleri, biçim yönünden diğer yazı türlerine göre farklı özellikler gösterir. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir. Atasözleri belli bir toplumun ve/veya bütün insanlığın yaşam felsefesidir. İnsanlarda bulunan sevgi, kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık gibi duygular evrenseldir. Bu nedenle bu duyguları yansıtan atasözleri de evrensel olarak kabul edilmektedir.
Dünyada pek çok ulusun kullandığı atasözleri karşılaştırıldığında, bu atasözlerinin pek çoğunun aynı ya da benzer olduğu görülmüştür. Atasözleri evrensel değerler yanında bir ulusa özgü kültürel değerleri de yansıtır. Örneğin "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur.", "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.", "Vakit nakittir." gibi atasözleri evrenseldir. Bunlara benzer atasözlerini bütün dilerde bulmak mümkündür. "Osmanlı, tavşanı araba ile avlar.", "Türk'ün aklı aldadır." gibi atasözleri ise ulusaldır. Bunlara benzeyen atasözleri bir ulusun kültürünü yansıtır.